The Purge 2013'te beyaz perdeye ilk çıktığında 89 milyon dolar hasılat elde etti ve anında bir pop kültürü fenomeni haline geldi. Arınma kostümlerinin popülaritesi Cadılar Bayramı için arttı ve 2014'te Universal Parks & Resorts, kostümlü oyuncuların gizlice yaklaşıp parka gidenleri korkutacağı Arınma temalı bir "korkutma bölgesi" yarattı.
Film, diğer filmler gibi korku türünde devrim yaratmasa da, aksiyon ve gerilimin güçlü politik temalar içindeki birleşimi ülke çapında izleyiciler arasında yankı buldu. Hayranlar anında bir devam filmi istedi.
Böylece The Purge serisi, beşinci filmin 10 Temmuz 2020'de vizyona gireceği vaadiyle üç başarılı film daha yayınlamaya devam etti. Ancak The Forever Purge'ın çıkış tarihi pandemi nedeniyle 2021'e ertelendi..
Hayranlar bu beşinci ve potansiyel olarak son filmin vizyona girmesini sabırsızlıkla beklerken, şimdi ilk dört Purge filmini izlemenin ve serinin neden bu kadar başarılı olduğunu öğrenmenin tam zamanı. Bu yıl vizyona giren The Good Lord Bird'de rol alan Ethan Hawke, sadece ilk Purge filminde yer aldı ancak filmin gündeme gelmesine yardımcı oldu. Hawke'ın projeye neden imza attığını ve bunun kendisi ve kariyeri için neden anlamlı olduğunu öğrenin.
Hawke 'The Purge' Senaryosunu Okuyunca Bağlandı
2013'te Celebs ile yaptığı bir röportajda Hawke, The Purge tarafından korku türüne neden geri çekildiğini açıkladı. Sinister filmini yeni bitirmişti ve ilk başta, yakın zamanda yeniden korkuya atılacakmış gibi görünmüyordu. Ancak The Purge'ın senaryosu hakkında bir şeyler öğrendiğinde bu durum hızla değişti.
"Bu konseptin özgünlüğü," diye başladı Hawke. “James DeMonaco ve ben bir John Carpenter filmi Assault on Precinct 13'ün yeniden çevrimi üzerinde birlikte çalıştık. Ve o filmi yapmayı çok sevdik. Jason'la Sinister'ı çekerken, James'ten ve onun ne kadar harika, değeri bilinmeyen bir film yapımcısı olduğundan bahsediyorduk. Jason bu senaryo [The Purge] için gerçekten heyecanlandı ve bana verdi. Yani, Jason ve James'in bana bunu göndermesinin birleşimiydi."
Hawke senaryonun onda neden bu kadar güçlü yankı uyandırdığını açıklamaya devam etti. "İzleyerek büyüdüğüm eski tarz bir film gibi geldi," dedi gülümseyerek. "Tür filmlerinin ilk amacını gerçekleştiriyor, ki bu sadece çok eğlenceli olmak. Yani, cehennem kadar eğlenceli. Ve sonra bu ikinci amacı gerçekleştirir, bu da bittikten sonra düşünmeniz için bir şeye sahip olmaktır.”
Hawke Oynadığı Karmaşık Karaktere Neden Çekildiğini Tartışıyor
Hawke, Hollywood'da geçirdiği süre boyunca çok farklı roller oynamadığının tamamen farkında. Ancak bu, iyi senaryolar bulmasını ve sanatını uygulamaya devam etmesini engellemiyor.
"Oyunculuğa on üç yaşındayken başladım" dedi Hawke, Celeb röportajında. “Yani, film yapmanın her türlü türünü oynamaya çalışıyorum. Kendimi bu farklı insanlara dönüştürebilecek kadar iyi bir aktör değilim. Ama beni farklı dünyalara sokan iyi senaryolar bulmaya çalışabilirim… Bu daha iyi bir oyuncu olmama yardımcı oluyor. Film yapma konusunda meraklı ve heyecanlı kalmama yardımcı oluyor.”
Hawke, Collider ile 2014 yılında yaptığı bir röportajda, oynadığı karakter James Sandin'in karmaşıklığını ayrıntılarıyla anlattı.
"Bu karakteri oynamak birçok yönden çok zordu çünkü açıkça kötü bir adam değil," dedi Hawke. "İyi biri olduğunu düşünüyor. Kötü adamı oynamak kolaydır ve bir kahramanı oynamak kolaydır. Bu adam, hayatındaki birçok olumsuz şeyden sorumlu olan, ancak bunların farkında olmayan ve yavaş yavaş uyanan bir insanın bu garip gri bölgesindedir.”
Hawke The Purge'deki Siyasi Temaları Keşfediyor
The Purge'ın en başarılı bileşenlerinden biri, hikayenin Amerika'daki önemli siyasi meseleler hakkında yorum yapma yeteneğidir. Yani film, fakir ve zengin arasındaki gerilime ve en dipte zenginlerin fakirlerin birbiriyle savaşmasından nasıl kâr elde ettiğine odaklanıyor.
Hawke, The Purge'daki bir rolü kabul ettiğinde bu konseptten büyülenmiş gibi görünüyordu. Celeb röportajında "Bu biraz radikal, gülünç bir fikir" diye itiraf etti. “Ama o kadar da uzak olmayan yollar hakkında birçok düşünceye yol açıyor… Bu bir Cuma gecesi patlamış mısır filmi. Ama aynı zamanda, aslında son derece eğlenceli ve söyleyecek radikal bir şeyleri var.”
The Purge kesinlikle siyasi meseleler hakkında yorum yapan ilk ve kesinlikle son korku filmi olmayacak. Aslında, politik temalı korku filmleri son yıllarda oldukça ses getirdi. Jordan Peele'nin Get Out (2017) filmini veya Jamie Lee Curtis'in iklim değişikliğiyle ilgili gelecek vaat eden filmlerini alın. Hollywood, politik yorumlara sahip korku filmleri için oldukça büyük bir izleyici kitlesi olduğunu keşfetti ve film yapımcıları bu fırsattan sonuna kadar yararlanıyorlar.
